nick icon
nick icon
bilgilendirme iconu

Üyelik gerekmez, rumuz belirleyip
"Sohbete Giriş`e" tıklamanız yeterlidir.

En Kaliteli Sohbet Chat Odaları

Tüm Dünyadan giren Türk kullanıcıların bulunduğu sohbet odalarına bağlanıp, Keyifli ve kaliteli olarak ücretsiz sohbet edebilirsiniz.

mirc indir

Türkçe mIRC sohbet programını bilgisayarınıza
yükleyerek hızlı sohbete hemen başlayabilirsiniz.

programı buradan yükleyin

Kıssadan Hisse

admin | 7 Ocak 2011

İslam Kategorisindeki Yazı 401 Kez Okundu, Yorum Yapılmadı.

resim yok

KISSA’DAN HİSSE:Dış görünüş ile değil gönül gözü ile bakmak lazım.

Sultan Murad Han o gün bir hoş”tur. Telaşeli görünür.Sanki bir şeyler söylemek ister sonra vazgeçer.Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Veziriazam Siyavuş Paşa sorar:
– Hayrola efendim, canınızı sıkan bir şey mi var?
— Akşam garip bir rüya gördüm.
– Hayırdır inşallah?..
— Hayır mı şer mi öğreneceğiz.
– Nasıl yani?
— Hazırlan, dışarı çıkıyoruz.
Ve iki molla kılığında çıkarlar yola. Görünen o ki,padişah hâlâ gördügü rüyanın tesirindedir ve gideceği yeri iyi bilir. Seri, kararlı adımlarla Beyazıt’a çıkar, döner Vefa’ya, Zeyrek’ten aşağılara sallanır. Unkapanı civarında soluklanır. Etrafına daha bir
dikkatle bakınır. İşte tam o sırada yerde yatan bir ceset gözlerine batar, sorarlar;
— Kimdir bu?
Ahali: – Aman hocam hiç bulaşma, derler. Ayyaşın meyhusun biri işte!..
— Nerden biliyorsunuz?
– Müsaade et de bilelim yani. Kırk yıllık komşumuz… Bir başkası tafsilata girer;
– Biliyor musunuz, der. Aslında iyi sanatkârdır. Azaplar çarşısı’nda çalışır. Nalının hasını yapar… Ancak kazandıklarını içkiye, fuhuşa harcar. Hem şişe şişe şarap taşır evine, hem de nerde namlı mimli
kadın varsa takar peşine.. Hele yaşlının biri çok öfkelidir.
– isterseniz komşulara sorun, der. Sorun bakalım onu bir cemaatte gören olmuş mu?.. Hasılı, mahalleli döner ardını gider. Bizim tedbili kiyafet mollalar kalırlar mı ortada!.. Tam vezir de toparlanıyordur ki, padişah keser yolunu :
— Nereye?
– Bilmem, bu adamdan uzak durmayı yeğlersiniz sanırım.
— Millet bu, çeker gider. Kimseye bir sey diyemem… Ama biz gidemeyiz, şöyle veya böyle tebamızdır. Defini tamamlamak gerek.
– İyi ya, saraydan birkaç hoca yollar, kurtuluruz vebalden.
— Olmaz, rüyadaki hikmeti çözemedik daha.
– Peki ne yapmamı emir buyurursunuz?
— Mollalığa devam… Naaşı kaldırmalıyız en azından.
– Aman efendim, nasıl kaldırırız?
— Basbayağı kaldırırız işte.
– Yapmayın, etmeyin sultanım, bunun yıkanması,paklanması var. Tekfini, telkini…
— Merak etme ben beceririm. Ama önce bir gasilhane bulmalıyız.
– Şurada bir mahalle mescidi var ama…
— Olmaz, vefat eden sen olsaydın nereden kalkmak isterdin?
– Ne bileyim, Ayasofya’dan, Süleymaniye’den, en azından Fatih Camii’nden…
— Ayasofya ile Süleymaniye’de devlet erkanı çoktur. Tanınmak istemem. Ama Fatih Camii’ni iyi dedin.Hadi yüklenelim… Ve gelirler camiye. Vezir sağa sola koşturur, kefen tabut bulur. Padişah bakır kazanları vururocağa… Usulü erkanınca bir güzel yıkarlar ki, naaş;ayan beyan güzelleşir sanki. Bir nurdur, aydınlanır alnında.Yüzü sâkilere benzemez. Hem manâlı bir tebessüm okunur dudaklarında. Padişahın kanı ısınmıştır bu adama, vezirin de keza… Mechul nalıncıyı kefenler, tabutlar,
musalla taşına yatırırlar. Ama namaz vaktine bir hayli vardır daha… Bir ara vezir sıkıntılı sıkıntılı yaklaşır.
– Sultanım, der. Yanlış yapıyoruz galiba…
— Nasıl yani?..
– Heyecana kapıldık, sorup soruşturmadan buraya getirdik cenazeyi. Kim bilir belki hanımı vardır, belki yetimleri?..
— Doğru, öyle ya, neyse… Sen başını bekle, ben mahalleyi dolanıp geleyim. Vezir, cüzüne, tesbihine döner, padişah garip maceranın başladığı noktaya koşar. Nitekim sorar soruşturur. Nalıncının evini bulur. Kapıyı yaşlı bir kadın açar. Hadiseyi metanetle dinler. Sanki bu vefatı bekler gibidir.
– Hakkını helal et evladım, der. Belli ki çok yorulmuşsun. Sonra eşiğe çöker, ellerini yumruk yapar, şakaklarına dayar…Ağlar mı? Hayır. Ama gözleri kısılır, hatıralara dalar belki.Neden sonra silkinip çıkar hayal dünyasından…
– Biliyor musun oğlum? Diye dertli dertli söylenir… Bizim efendi bir âlemdi, vesselam… Akşamlara kadar nalın yapar… Ama birinin elinde şarap şişesi görmesin; elindekini avucundakini verir
satın alırdı. Sonra getirip dökerdi helaya!..
— Niye?
– Ümmeti Muhammed içmesin diye…
— Hayret…
– Sonra, malum kadınların ücretlerini öder eve getirirdi. Ben sizin zamanınızı satın aldım mı? Aldım, derdi. Öyleyse şimdi dinlemeniz gerek… O çeker gider, ben menkîbeler anlatırdım onlara… Mızraklı ilmihal. Hucceti islam okurdum…
— Bak sen! Millet ne sanıyor halbuki…
– Milletin ne sandığı umrunda değildi. Hoş, o hep uzak mescidlere giderdi. Öyle bir imamın arkasında durmalı ki, derdi. Tekbir alırken Kabe’yi görmeli…
— Öyle imam kaç tane kaldı şimdi?
– işte bu yüzden Nişancı’ya, Sofular’a uzanırdı ya… Hatta bir gün; Bakasın efendi, dedim. Sen böyle böyle yapıyorsun ama komşular kötü belleyecek.inan cenazen kalacak ortada…
— Doğru, öyle ya?..
– Kimseye zahmetim olmasın deyip, mezarınıkendi kazdı bahçeye. Ama ben üsteledim. iş mezarlabitiyor mu, dedim. Seni kim yıkasın, kim kaldırsın?
— Peki o ne dedi?
– Önce uzun uzun güldü, sonra;
– Allah büyüktür hatun, dedi. Hem padişahın işi ne?

Ekleyen:Ferda

BİR SONRAKİ YAZI

benzerler Okuduğunuz Yazıya Benzer Yazılar

Hatırlatmalar

Mobil sohbet sitesi olarak hizmet veren sitemiz siz değerli kullanıcılarımıza tamamen ücretsiz bir şekilde sohbet ve chat imkanı sunmaktadır. Siz değerli misafirlerimiz sohbet odalarımızın genel kurallarını dikkate alması önemle rica olur

Bilgilendirme

Sitemiz 18 Yaş kullanıcılarımız için uygundur. Sitemiz de online süreleri yüksek kullanıcılarımıza çeşitli ödüller verilmektedir. Sesine güvenen kullanıcılarımız Dj Radyo yayıncısı olabilirler. Yetkili olmak istiyen kullanıcılarımız #OperHelp kanalımıza giriş yapabilirler.