nick icon
nick icon
bilgilendirme iconu

Üyelik gerekmez, rumuz belirleyip
"Sohbete Giriş`e" tıklamanız yeterlidir.

En Kaliteli Sohbet Chat Odaları

Tüm Dünyadan giren Türk kullanıcıların bulunduğu sohbet odalarına bağlanıp, Keyifli ve kaliteli olarak ücretsiz sohbet edebilirsiniz.

mirc indir

Türkçe mIRC sohbet programını bilgisayarınıza
yükleyerek hızlı sohbete hemen başlayabilirsiniz.

programı buradan yükleyin

İslam Dininde Alay Etmenin Cezası

admin | 29 Ekim 2010

İslam Kategorisindeki Yazı 288 Kez Okundu, 1 Yorum Yapıldı.

resim yok

Alay etmenin islam dininde ve diğer dinlerde yasak olduğu o dinlere ait kutsal kitaplarda açıkça belirtilmiştir. İslam dininde Alay etmenin cezasını gösterir niteliktedir. 

Gavs-ül-Memdûh hazretleri, bir gün dergâhın önünde otururken Abdürrahîm Efendiyi huzûr-ı şerîflerine çağırdı. Şam’a gidip gitmediğini sordu. O da;

“Gitmedim efendim” deyince;

“Şu tarafa bak bakalım ne göreceksin?” buyurdu.

İşâret ettiği yöne baktığında, yemyeşil bahçeleriyle, Şam’ın karşısında durduğunu hayretle gördü. Şam’ı merakla seyrettiğini gören Gavs-ül-Memdûh;

“Abdürrahîm! Boşi köyü buradan uzakta mıdır görülebilir mi?” buyurunca, rüyâdan uyanır gibi Şam gözlerinden silindi ve hocasına;

“O köy buraya uzaktır, görünmez efendim.” diye cevap verdi

Bunun üzerine;

“Doğu tarafına bak!” buyurdu.

O anda küçük bir tepenin yamacında kurulmuş olan Boşi köyü gözünün önüne geldi. O anda köyün bir kenarında, Gavs-ül-Memdûh’un talebelerinden birkaç tânesi oturmuş sohbet ediyorlardı. Köy bekçisi de yanlarında sırt üstü uzanmış yatıyor, talebelerle alay ediyordu. Gavs-ül-Memdûh;

“Abdürrahîm! Bekçinin arkadaşlarınla alay ettiğini görüyor musun?” diye sordu.

O da;

“Görüyorum efendim. Eğer müsâade buyurursanız hemen hakkından geleyim.” diye sordu.

Hocasının hiç cevap vermemesinden cesâretlenerek ayağını hızla bekçiye doğru salladı. Allahü teâlânın izniyle, ayağı bekçinin tam karnına isâbet etmiş ki, birden karnını tutmaya ve feryâd etmeye başladı. Bir daha vuracaktı, fakat Gavs-ül-Memdûh;

“Yeter yâ Abdürrahîm!” buyurunca, durdu.

Boşi köyü de gözünden kayboldu. Hocasının bu kerâmetlerine hayran kalmıştı.

Aradan on gün geçmişti. Boşi köyünün bekçisi, yüzü sarılı bir hâlde Gavs-ül-Memdûh’un huzûruna çıkarıldı. Ağzı sol kulağına kadar eğilmişti. Eğilen taraf kırış kırış olmuş, diğer tarafı da davul zarı kadar gerginleşmişti. Bu sebeple ne ağladığı ne güldüğü, ne de konuştuğu anlaşılıyordu. Zor konuşabilen bekçi;

“Aman yâ Hocam! Allahü teâlâyı zikreden talebelerinle alay ederken, birisi şiddetle karnıma vurdu. O anda bütün vücûdum hareketsiz kaldı. Ağzım da bu hâle geldi. Bundan böyle hatâmı anladım ve tövbe ettim. Ne olur beni affediniz ve ağzımın eski hâle gelmesi için duâ ediniz.” diyerek ağladı.
Gavs-ül-Memdûh onun bu durumuna çok üzüldü. Merhamet edip ellerini kaldırarak duâ etmeye başladı. Sonra mübârek elini bekçinin yüzüne sürdü. O anda bekçinin ağzı, Allahü teâlânın izniyle eski hâline geldi.

BİR SONRAKİ YAZI

benzerler Okuduğunuz Yazıya Benzer Yazılar

Hatırlatmalar

Mobil sohbet sitesi olarak hizmet veren sitemiz siz değerli kullanıcılarımıza tamamen ücretsiz bir şekilde sohbet ve chat imkanı sunmaktadır. Siz değerli misafirlerimiz sohbet odalarımızın genel kurallarını dikkate alması önemle rica olur

Bilgilendirme

Sitemiz 18 Yaş kullanıcılarımız için uygundur. Sitemiz de online süreleri yüksek kullanıcılarımıza çeşitli ödüller verilmektedir. Sesine güvenen kullanıcılarımız Dj Radyo yayıncısı olabilirler. Yetkili olmak istiyen kullanıcılarımız #OperHelp kanalımıza giriş yapabilirler.